28 Aralık 2013 Cumartesi

The Netherland (17 sene sonra... )

Amsterdam'a daha gelmeden maceram başlamıştı zaten. Bir kere son 2 günümü 2 katlı kocaman evde yalnız geçirdim. O  2 günde sahneye çıktım, sınırsız yiyecek- içecek restoranına gittik, sokakta  dans ettik,evi temizledim, hazırlandım çıktım geldim Lizbon'a. Bütün gece nasıl geçecek diye dert ediyordum çünkü uçağım saat sabah 6'daydı.

 Gittim Lizbon'da her zaman beklediğim  koltuklarda oturdum. Bir  kadın vardı kızıl saçlı benim gibi sabah uçağını bekleyen.  Saçma sapan sorular soruyordu. Yiyecek mi var torbanda diyordu, doğum günümü soruyordu, bilekliğimin anlamını soruyordu.. Derken zaten muhabbeet aldı başını gitti. Bana moral verdi falcı gibi böyle olacak şöyle olacak böylesin şöylesin..

Sonra masaya geçtim bilgisayarda biraz takılırım diye. Sarışın bir çocuk vardı yanımda derken muhabbete girdim gene. İyi de oldu..  Dedi ki Amsterdam uçağını bekliyorum..

''Dur seninkini tahmin edeyim Easyjet mi?''
- Evet?
''6.25'de mi?''
-Evet..
''Beraberiz!''

Konu konuyu açarken dedi ki KLM havayolu şirketinin açılımını bilir misin?






Bütün gece- sabah birlikteydik. Yolcuuğumu çok kolaylaştırdı. Korktuğum hiç başıma gelmedi. Hızlıca geçti..

Beco Dayday'ı kaybettiğimizi duyduğumdan beri istemiyordum gelmek Hollanda'ya. Fakat Amersfoort'da Darço'yu gördüğüm an o kadar değişti ki duygularım. Muhabbeti, güler yüzü anlayışı.. 40 yaşında demeye bin şahit..

Evde Seta Tantik beni bekliyordu. O eve girdikten sonra 2 gün boyunca 2-3 saatte bir Beco dayday'ın adı geçip andık göz yaşı döktük. Normaldir.. çok taze ve O'nsuz ilk gağant..






2 gün sonra Harlem'e Oşin'in evine geldik. Hayatımda gördüğüm en güzel evlerden biri. Şehir de o kadar tatlı ki. Tamam dedim anasını satiyim bu benim mutlaka bir period yaşayacağım bir şehir. 



Darço ile Oşin'de..


Harlem şehrinde, Lilya,Oşin,bendeniz, Garen,Seta tantik ve Darço..Aldığım bilgilere göre bu fotoğraf facebook'ta en son 90 küsür kişi beğenmiş (!?)



İlk gece yemeği.. Duygusal bir geceydi doğal olarak..


Fazla fotoğraf çekemedim, sevgili fotoğraf makinem beni yarı yolda bıraktığı için. 2 gecedir Harlem'deyiz. Düğün elbisesi aldık, yemek yaptık- yedik, KG adlı bir coffee shop gördük, Cirque de Solei Alegria'yı izledik ki tavsiye ederim müthiş bir gösteriydi. En önemlisi kayıt aldık burda. Oşin ile Darço burda hatrı sayılır 2 DJ. E ben de meraklıyım söylemeye, kayıda, müziğe..  Hevesimi yerine getirdim.. Ha heves demişken, Garen bugün yarın Mini cooper'ımı getiriyor. Sağ çıkarsam paylaşırım deneyimlerimi..

Okay bye bye then..











25 Aralık 2013 Çarşamba

Yıllar Sonra..

Hollanda'da.. 5 yaşındaydım. Hatırladığım birkaç sahne var.. Bisikletler- balonlar - dizimdeki yaralar ve daha önce de söylediğim gibi Nilüfer - Mavilim.   Geçmişi tekrar kurgulamaya bayıldığımdan bu sene burda, bu şarkıyı Beco Dayday'la dinlemek için can atıyordum.

Olmadı.. Şimdi Youtube gelmiş ' Sizin için önerdiklerimiz' kısmında bana bu şarkıyı sunuyor. Salon'da oturmuş Beco Dayday'ın resmine bakarak bu şarkıyla anıyorum O'nu. Keşke yanımda olabilseydi diye..
Benimle birlikte Seta Tantik de söylüyor ;



'Hiç unutma, arada bir hatırla.. eski resimlerime bak sevgilim.. Beni sakın unutma..'

19 Aralık 2013 Perşembe

''Huyumdur''


''Huyumdur hep ölürüm,
Nice aşklara bölünürüm''


Ne güzel demiş.. Huyumdur hep aynı durumlar, aynı olaylar, aynı hikaye, aynı duygular.. Bu sefer her şeyi bile bile..
Huy edindim.. Değiştim sanıyorum, değişiyorum ama hikayem değişmiyor.. Neyse gece gece konuşmayayım sıkıcı durumlarımdan..

Kişer pari hepinize..


6 Aralık 2013 Cuma

Tous Les Memes

O mutsuzken mutlu edenlerden.. Odada yalnız elinizde bir şişe şarap kendi kendinize dans edilmesi tavsiye edilmiştir. Çok salacan ama.. böyle gözlerini kapatacan, odaya biri girecek mi tereddütü olmadan..






But, Armenian...

Dünyaya gene gelsem, gene Ermeni olmak isterdim.. Hani şöyle Anadolu'nun bağırından kopanlardan gene.. O yüzden kendi ülkemin insanını çok iyi anlayabiliyorum. O topraktan bize paylaşılan çok huy var. Ama en önemlisi muhteşem bir humor anlayışı var..

 Türkiye'deki espri anlayışının ne kadar hat safada olduğunu en fazla Gezi Parkı olaylarında duvar yazılarıyla anlamıştım. Hay*'larınkine o kadar uzak kalmışım ki ancak sanal alemlerden hatırlayabiliyorum. Onları anlayabiliyorum. Ulan ne komik milletiz diyebiliyorum..


Mesela bir hokis vardır ki çok paylaşmışımdır. Üstüne tanımam... Küçüklüğümden beri bilirim..

Yıllar sonra da bu çıkmıştı karşıma. O kadar çeşidi var hiçbirine bu kadar gülmemiştim.. Paylaşmıştım lakin bilmeyenlere gelsin.


Bunun ikincisi de izlenir derecede.. Kötü mü hayeren küfür öğreniriz biraz. Ne kadar yaratıcı küfürler var farkında mısınız? Karin Karakaşlı da demişti bu millet hayeren küfür etmiyor dilin yok olması doğaldır diye..

Pratik bir zekaları da var özellikle bu diaspora Hay'larının.. Mesela;
Levon's Portable Tavlou Strap

Mesela bir video daha var. Amerikalı bir Hay kadını.. MTV' kameralarına sözde evinin tanıtımını yapıyor. Hepsi doğru olmasa da %95 lik bölümü doğru.. Mesela her güzel şeyi Hay'ların yapmış olması, her şeyin ilkinin onlardan çıkması iddaları, alakasız bir ortamda geçmişten bahsetmek, dünyanın dürt bir tarafında akrabaya sahip olmak, evin her tarafının tıka basa dolu olması, aksan-makyaj- tip- tarz.. Hayların içinde büyümüş bir aile çocuğuysanız izlediğinizde hak vereceksiniz..





Elimde olsa her ülkeden bir hay tanımak isterdim. Hepsi birbirinden farklı, hepsi birbiriyle aynı.. Mutlu oluyorum onları dinledikçe.. Bu yüzden dünyaya bir daha gelsem gene Hay olmak isterdim diyorum. Bu yüzden yurtdışına çıktığımda I'm from Turkey but Armenian yani.. diye cevap veriyorum. Her zaman Türkiye'li olmaktan gurur duyucam ama Hay olmayı hep daha çok sevecem..Bu net.. Baksana tiplere... Net ya..



* Ermeni. (Ermeni diyemiyorum, Hay olmak daha güzel geliyor kulağıma..:))

5 Aralık 2013 Perşembe

Rapor

Hangisini anlatmaktan daha zevk alırım bilmiyorum. Tatlı gelişmeler oluyor evimde. Tabi arada. Sonra moralimi bozacak bir şey buluyorum ille. Valla dayanamayacam alacam ev arkadaşlarımdan 3'ünü getirecem İstanbul'a dicem burda yaşayın. Bak bakalım biri bozabiliyor mu moral hanımı.

Geçen günlerden bir gün kalkmışım şarjımı arıyorum. Taktığım yerde yok bastım Rafa'nın odasını dedim uyan abi şarjımı bulacaksın!  dedi ben nerden bilebilirim falan.  İki üç şakalaşma falan derken telefonumu aldı vermemezlik yapıyor dedim usta bak kaybolursa şarjı bitecek ulaşamam. Derken korktuğumuz başımıza geldi.  Yukardan aşağa arıyorum şarj var telefon yok ! Ulan çıldıracam, dans dersi var ödev var ulaşmam lazım telefondan insanlara. Bütün ev halkı affedersiniz mıçtığımın Tomar'ına gidecekti. Evde harbi harbi telefonumuz yok yani. Neyse ev halkı geldiğinde haberleri olsun diye salonun ortasına bir afiş astım. Dedim Talhas evi sakinleri, telefonum nokia 5800'ı kaybetmiş bulunmaktayım bulana benden bir 50 cent.

Mamam arıyor skype'tan neden günlerdir konuşmuyoruz diye trip atıyor. Telefonum nerde onu bile bilmiyorum iyice salaşlaştım be kadın!  Akşam oldu ev halkı geldi. Dedim Rafa'ya ulan telefonum nerde. Nerden bilebilirim falan derken bir baktım Alex ile bir konuşmalar falan. Anladım sakladıklarını. Meğersem olay şöyle gelişmiş;

Ben bir laf attı diye Alex'e fırlatmışım telefonunu karnına doğru. O da almış bulunduğu koltuğun altına sıkıştırmış. E bıraktığın yere gidip baksaydın bulurdun diyor. Adam haklı beyler..

1 gün sonra astığım afişin üzerinde bir yazı. 'biri telefonumu bulursa direk bana getirsin pazarlık yok!' Hah! meğersem benden sonraki gün de Rafa kaybetmiş telefonunu. Dedim ama ben senin espri anlayışını yiyim.

Bir atraksiyon bir dizi tadında hareketler falan. Kavgaları bile bir komik. Bir de ben anliyim diye ingilizce konuşuyorlar ya... Geçen bağırıyor Rita gene Alex'e, 'Eğer dediğimi yapmazsan bu gece sevişmek yok! Umrumda değil 2 gün sonra adetim geliyor gerisini sen düşün '' Bu ne lan? :D

Bu dünyada tehditlerin bile boyutu değişmiş.

Bu dünyada hiçbir şey eskisi gibi değil zaten. Bir kere uyku düzeni diye bir şey kalmadı anasını satayım. Bazen 2 de yatıyorum 2 de kalkıyorum bazen 6 'da yatıp 11 de kalkıyorum. Bu nasıl bir sonuç? Geçen tam yatacam bir baktım babam online oldu. Dedim baba hayırdır onlıne'sın ? - işe gidiyorum yavrum ne hayrı diyor bana..
E adam haklı, benim anormal olan.. Ha ben de kahvaltıya kalktım babacııımm..




Çok da tatlıyız. En sevdiğim grup bu..
Yazacam bekle..